Gönderen: daskuza | 22 Temmuz 2010

Arapgir’e Bağlı Köyler-3

21- KORU (TEPTE): İlçe merkezine 24 km. uzaktadır. Elazığ’ın Ağın sınırındadır. Arapgir-Ağın yoluna uzaklığı 1,5 km. dir. Gerek arazi ve gerekse nüfus bakımından Arapgir’in en büyük köylerinden biridir. Köylü savaşlardan etkilenerek yedi grup halinde 1590’lı yıllarda toplu olarak gelip yerleşenler kurmuşlardır. Kırsal alan tamamen ufak orman ağaçları ile kaplı ve koru görünümde olduğundan köye Koru ismi verilmiştir. Kozluk ve Berenge Çayları’nın kıyıları tamamen üzüm bağları olduğundan, 200 adet bağ evi olduğu söylenmektedir. Karşı taraftaki arazilere ve evlere gitmek için köylü kendi imkânları ile 5 adet asma köprü yapmıştır. Çay kenarında sayısız olan su dolaplarından sadece 50 kadarı çalışmaktadır. Köyün en büyük geçim kaynağı üzümcülük ve tarımdır. Bağlarında kışlık üzüm Beyaz Amasya, Siyah Köhnü, Tahannebi ve köye has Aşık Beyazı üzümleri başta gelmektedir. Köyde üzümcülük başta olmak üzere sebze ve meyvecilik de oldukça iyi gelir kaynaklarındandır. Köyde elektrik, şebeke suyu, PTT hizmetleri, ilkokul ve ortaokul, sağlık evi, modern bir de mandırası bulunmaktadır. Okuryazar oranı % 100’e yakındır. Türkiye Kanser Vakfı’nı kuran, Dünya Tıp Literatür’üne 40’ın üzerinde eser kazandıran Prof. Dr. Hamdi Suat Aknar ve Türkiye’nin ilk pilotlarından, Atatürk’ün getirdiği “Pır pır” denilen uçakla uçan, Malatya Hava alanı’nı kuran, kurulmasında öncülük eden Hava Pilot Kurmay Albay Gazi Kadri Gökşen de bu köyümüzdendir. Yine bu köyden ordumuzda ve devletin çeşitli kademelerinde  görevli birçok değerli amirlerimiz ve memurlarımız vardır.  Köylünün büyük kısmı, İstanbul, İzmir ve Ankara’ya göç etmişlerdir.  Senede bir defa sılayı ziyarete gelmeye çaba sarf ederler. Para durumu iyi olanlar da köye modern ev yaptırmaya başlamışlardır. Köyde şimdiye kadar Arkeolojik kazı  yapılmamışsa da, tarihi  kalıntılar ve  görülmeye değer yerler vardır. Bunlardan; Şırzınik: Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde, köye 3 km. uzaklıktaki eski bir yerleşim yerinden ve günümüze kalan bir kilise duvarlarından bahsetmektedir. Direkli Mağara: Çay Vadisi’nde küçük bir ağızdan girilen mağaranın duvarında 3 tane yan yana duran başları olmayan, çıplak kabartma kadın figürleri, yazılara benzeyen çizikler ve taş heykelcikler bulunduğu söylenmektedir. Ağzı Örülü:  Mağara, çaydan 500 mt. yükseklikte olup, buradan çaya gizli bir yol olduğu rivayet edilmektedir. Mağara Çay Vadisi’nde olup, köye 4 km uzaklıktadır. Çekmece: Mağarası da köye 1 km. dir. Blokları çok ustalıkla övülmüş yapılmıştır. Galacık: Gazançik’e çok yakındır. Burada kilise duvar yıkıntılarına rastlanmaktadır. Gazançik’in bir mahallesi veya ayrı bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Muhtarı Mehmet Özcan’dır. Nüfusu 1980 sayımında 785 iken 1997 de 518 e düşmüştür.

22-  KILIÇLI : İlçe merkezine 26 km, Arapgir-Elazığ yol ayırımına 3 km. ve Arapgir-Malatya yoluna 4 km . mesafededir. Köylü önce Tunceli Munzur Dağı eteğinden, Hezenek, sonra Haraç Yaylası’na, oradan  şimdiki yerine gelip yerleşmişlerdir. Beygirli, Hacı Uşağı, Kebir Uşağı adında üç mezrası vardır. Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarımda bilhassa buğday ve arpa ekilmektedir. Köyün arazisi genellikle kıraç,  engebeli ve susuz olduğundan verim azdır. Ekonomik sıkıntılardan dolayı köylünün büyük kısmı İstanbul ve İzmir’e göç etmişlerdir. Gittikleri büyük şehirlerde yazın karpuz ve kavun, kışın ise meyve satmaktadırlar. Köyün okulu, elektriği ve telefonu vardır. Muhtarı Serdal Ulu’dur. Nüfusu 1980 sayımında 436 iken 1997 de 193 e düşmüştür.

23- KONDUCAK (SATİKLİ): İlçeye uzaklığı 58 km ile merkeze en uzak köyümüzdür. Köyün ilk yerleşim yeri Saray Mezrası olup, Selimler, Çukur ve  Ağca Bey  isimlerinde üç de mahallesi vardır. Elazığ Baskil’in Perzele Köyü’nden Saray Mezrası’na gelip yerleşen kabileler köyü kurmuşlardır. Köylü tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. En büyük gelir kaynağı küçükbaş hayvancılıktır. Arapgir’in ve gurbetteki Arapgir’lilerin kışlık peynirlerinin büyük kısmı bu köyden karşılanmaktadır. Köy tarihinin çok eski olması etraftaki kalıntı ve mağaralardan anlaşılmaktadır. En  az göç veren köyümüzdür. Okur yazar oranı  çok yüksektir. Emekli Hakim Fevzi Özer, kardeşi Tarım Orman Bakanlığı Genel Müdürü Emekli Hayati Özer, Y. Ziraat Mühendisi Sırrı Erdem bu köydendir. Devlet kademelerinde daha birçok amir ve memurları çalışmaktadır. Muhtarı Hasan Akkaya’dır. Nüfusu 1980 de 478 ve 1997 de 354 kişidir.

24- MEŞELİ (TOCOLAR): İlçe merkezine  58 km dir.  Köyün geçim kaynağı hayvancılık olup, koyun ve keçi beslenmektedir. Tahminen 200 yıl önce Kılıçlı Köyü’nün Beygirli Mezrası’ndan Toco isminde bir aşiret reisi ve dört oğlu ve hayvanlarını otlatmak amacıyla şimdiki köyün yerine yerleşerek köyü oluşturmuşlardır. Köy 1993 yılına kadar Sipahiuşağı Köyü’ne bağlı mezra iken bu tarihte Meşeli adını alarak köy yapılmıştır. Arapgir- Malatya karayoluna 8 km. mesafededir. Muhtarı İsmet Tunç’tur. Nüfusu 1997 de 94 kişidir.

25- ONAR: İlçe merkezine uzaklığı 20 km. dir. 774 yıllık bir maziye sahiptir. Köyün girişinde badem ağaçları,  yemyeşil dut bahçeleri, kavak ve söğüt ağaçları ile süslenmiştir. Köyün  güneyinde  ve vadiye bakan kayalıkta 20  den fazla kaya mezarı (mağara) bulunmaktadır. Onar Köyü’nün kurucusu olarak bilinen ve köye adını veren Oner Dede’nin asıl adı Şeyh Hasan Oner’dir. Oner Dede, Oğuzların Bayat kolundan olup, önce şimdiki Karakaya Barajı’nın suları altında kalan Adaf bölgesine yerleşmiş, daha sonra oymağı ile birlikte köyün bugünkü yerine yerleşmiştir. 5–6 Eylül 1997 tarihinde yapılan Arapgir Bağbozumu Şenlikleri ile beraber Onar Köyü’nün kurucusu Şeyh Hasan Oner adına yaptırılan külliyenin açılışı, muhteşem bir kalabalıkla Devlet Bakanı Metin Gürdere  ve Milletvekillerimiz tarafından  yapılmıştır. Bu külliyede toplantı salonu, kütüphane, mescit, yemekhane gibi bölümler yapılmıştır. Tarihi kesin bilinmeyen 1 cami ve 2 adet çeşme bulunmaktadır. Köye ait bir okul vardır ve okuryazar oranı % 95 dir. Köyden altı doktor, onbeş mühendis, çeşitli dallarda öğretim görevlisi ve öğretmen  elli kişinin üzerindedir. İkiyüzelli civarında yüksek öğrenim mezunu ve okuyan mevcuttur. Büyük çoğunluğu başta İstanbul olmak üzere diğer illere göç etmişlerdir. Bunların çoğunluğu ticaretle uğraşmaktadır. Köyde kalanlar çiftçilikle ve bahçe tarımıyla uğraşmaktadırlar. Muhtarı Dursun Akan’dır. Nüfusu 1980 de 785 iken 1997 de 166 olmuştur.

ONAR DEDE  DESTANI’NDAN

Kiraza emretti kendisi geldi Padişahın ogün duman bürüdü  Derviş Muhammet’im el aman aman

Yalnız o ağaçtan tekkesin kurdu  Geri dönüp Şeyhden helallik aldı  Bir dolu içince biz coştuk hemen

Doksanbin evliya şadoldu güldü  Dişterik Şeyh çayırı o andan kaldı  İnsan Teccal oldu, vakitler tamam

İn ziyaret eyle  Sultan Onar’ı İn ziyaret eyle Sultan Onar’ı  İn ziyaret eyle Sultan Onar’ı

26- ORMANSIRTI (CÜCÜGEN): İlçe merkezine 20 km. dir. Tarihi çok eskidir. Cücen Türkleri’nden geldiği için Cücügen adını almıştır. Çevresi de tamamen orman olduğu için sonradan Ormansırtı adı verilmiştir. Elazığ ve Erzincan İllerine sınır olan köyümüzdür. Arazi bakımından en büyük köylerimizdendir. Köye bağlı bir de İn Mezrası vardır. Bir tarafında Kozluk Çayı, bir tarafında da Miran Çayı akmaktadır. Tarihi mağaraları ile ün yapmıştır. Köyde Kabe’den gelme taşlar bulunmaktadır. Bacağında yara olanlar veya ağrıyanlar köye gelip taşları bacaklarına yapıştırıp, ağrıların iyileştiğini söylemektedirler. Bu taşın ismine Yılancık Ocağı denir. Kale kalıntıları köyün kuruluşunun çok eskilere dayandığını göstermektedir. Yontma Taş Devri’nden kalma çok sayıda mağara vardır. Mağaralardan birinin hala sonuna kadar ulaşılamamıştır. Köyün genç nüfusu İstanbul, Ankara, İzmir’e göç etmişlerdir. Kalan yaşlı nüfus ise az da olsa tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Okuma yazma oranı çok yüksektir. Köyde okul, cami, elektrik ve telefon hizmetleri vardır. Emekli Oramiral Necmettin Sönmez, Emekli Tuğgeneral Mevlüt Yalçın,  uzun yıllar  Malatya Devlet Hastanesi Başhekimliği yapan Op. Dr. Fehmi İshakoğlu, Ormansırtı köyünden yetişen önemli şahsiyetlerdendir. Muhtarı K. Serdar Sönmez’dir. Nüfusu 1980 de 281 iken 1997 de 102 olmuştur.

27- PACALI: İlçe merkezine 44 km. ve Arapgir-Malatya karayoluna 3 km mesafededir. Yaklaşık 120 yıl önce kurulduğu sanılmaktadır. Köyün yakınında iki bacalı çok büyük bir mağara bulunduğundan köy ismini bu mağaradan almıştır. Mağaranın 1000 m² kapalı alanı bulunmaktadır. Köyde mera ve su olmadığından halen göçebe hayatı yaşanmaktadır. Yazın Sarıçiçek Yaylası’na ve Göldağı eteklerine göçerler, otlatırlar. Kışın ise gene köylerine dönerler. Köy kıraç bir araziye sahip olduğundan az da olsa tarım, hayvancılık yapılmaktadır. Ekonomik şartlardan dolayı diğer köylerimiz gibi çoğunlukla İstanbul’a göç vermiştir. Okuryazar oranı oldukça yüksektir. Köyde okul, telefon, elektrik hizmetleri vardır. Muhtarı Paşa Doğan’dır. Nüfusu 1980 sayımında 235 iken 1997 sayımında 156 kişidir.

28- PİRALİ: İlçe merkezine 28 km. Arapgir-Malatya karayoluna 2 km dir. Mehmetuşağı ve  Haraç olmak üzere iki mezrası vardır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Pir Ali isminde bir aşiret reisinin bugünkü yere gelerek köyü kurmuş olup, ismini de bu reisten almıştır. Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. En çok buğday ve nohut ekilmektedir. Bu köyümüz de en çok İstanbul’a göç vermiştir. Okuryazar oranı yüksektir. Telefon hizmeti vardır. Muhtarı Rahmi Pembegül’dür. Nüfusu 1980 sayımında 139 kişi iken 1997 de 40 kişiye düşmüştür.

29-  SELAMLI: Köyün ilçe merkezine  16 km. dir. Arapgir’in en eski köylerinden olup, bugünkü konumu 17. asrın sonlarına rastlamaktadır. Köy toplu bir yerleşim şeklindedir. Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Arapgir’in en çok badem yetiştiren köyüdür. Bunun yanında buğday arpa, nohut, mercimek, kendi ihtiyaçları kadar üzüm ve dut yetiştirilmektedir. Köy oldukça geniş araziye sahip olup, köyün yerleşim yeri tepeler arasında vadi şeklindedir. Ancak % 20 sulu arazisi vardır. Ekonomik nedenlerden, nüfusun büyük kısmı İstanbul’a geriye kalanı İzmir, Ankara, Malatya ve Elazığ’a göçmüşlerdir. Okuryazar oranı yüksektir. Okulu, elektrik, telefon hizmetleri olup, yolu asfatlanmış, köyün kanalizasyonu yapılmıştır. İstanbul Eyüp Belediyesi eski başkanı Ahmet Genç’te bu köydendir. Daha birçok şahsiyetler yetiştirmiştir. Örenler Mevkii’nde tarihi harabeler, Maksut Ziyaretler denilen kayalıkta 8 adet  muntazam yontulmuş iç içe  oda şeklinde mağaralar bulunmaktadır. 1874 yılında camii, 1936 yılında okul binası ve eski tarihlerde kesme taşlarla yapılmış 1 çeşme,  1948 yılında 2. ci çeşme yapılmıştır. Anı Mevkii’nde İçme denile bir mağara ve yaz kış suyu aynı seviyede kalan ve köylülerce kutsal sayılan kuyu suyu ziyaret yeri olmuştur. Tarihi İpek Yolu’da  güneyinden geçmektedir. Muhtarı M. Mücahit Genç’tir. Nüfusu 1980 sayımına göre 57 kişidir.

30- SİNİKLİ: İlçe merkezine 40 km. dir. 200 yıl önce göçebe hayatı yaşayan Baskil’in Parzen semtinden gelen kabileler burada kalıp, köyü kurmuşlardır. Sinikli Köyü Ballıca, Yoluklu ve Aduşağı Mezraları’ndan oluşmaktadır. Köyün geçim kaynağı diğer köylerimiz gibi tarım ve hayvancılıktır. Tarımda  genel olarak buğday ve arpa ekilmektedir. Bu köy de diğer köylerimiz gibi göçten nasibini almıştır ve en çok İstanbul’a göç etmişlerdir. İstanbul’da yazın kavun ve karpuz, kışın meyve satarak geçimlerini sağlamaktadırlar. Muhtarı Muhittin Bölükbaşı’dır. Nüfusu 1980 sayımında 408 iken 1997 de 124 kişiye düşmüştür.

Yazan/Hazırlayan: M. Burhan Özünal


Yanıt

  1. sinikli köyü çok daha eski bir yerleşim yeridir.atma aşiretindendirler.mezralarına az da olsa perze ve başka yerlerden göç sonradan olmuştur.


Yorum bırakın

Kategoriler